OSMANLI SON DÖNEMİNDE VEZÂİF-İ ETFÂL LİTERATÜRÜ

OSMANLI SON DÖNEMİNDE VEZÂİF-İ ETFÂL LİTERATÜRÜ, OSMANLI SON DÖNEMİNDE VEZÂİF-İ ETFÂL LİTERATÜRÜ

OSMANLI SON DÖNEMİNDE VEZÂİF-İ ETFÂL LİTERATÜRÜ


Hoca: M. Salih Eser

Sekreter: Hasan Erkam Çakır

Saha: Din ve Ahlak Eğitimi

Tür: Atölye

Süre: İki Dönem

 

Osmanlı Devleti’nde Maârifperver Sultan II. Abdülhamid döneminden II. Meşrutiyet’in sonuna kadar devam eden (1876-1928) yaklaşık elli yıllık süre zarfında eğitimde ciddi dönüşümler yaşanmıştır. Çocuk eğitimi ile ilgili olarak da pek çok yeniliğin ortaya çıktığı bu dönemde “Ana Mektepleri, Valide Sınıfı” gibi eğitim kurumları ortaya çıkmış, geleneksel metotlarla eğitimin sürdüğü çocuk eğitim kurumu olan “Sıbyan/Mahalle Mektepleri”, modern tarzda işleyen “İbtidâi Mektepler”e dönüşmüştür. Bu dönüşümler beraberinde modern ders materyallerine ve yeni tarz (usûl-i cedîd) eğitim metotlarına olan ihtiyacı peşinden getirmiştir. Bu ihtiyaca binaen atılan ilk adımlardan biri, okullarda okutulmak üzere ders kitaplarının yazılması olmuştur. Eğitimde modernleşme hareketliliğine bağlı olarak atılan bu adım, çocuk eğitimi ile ilgili önemli bir literatürün ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu literatür içerisinde coğrafya, tarih, matematik gibi temel derslerin yanında ahlak eğitimi, literatür içerisinde en fazla frekansa sahip olan kategoridir.

 

Çocuğun pedagojik eğitimine yönelik yazılan kitaplar veya risaleler “Terbiye-i Etfâl” (çocuğun terbiyesi) başlığı altında incelenirken; ahlak eğitimine dair olan eserler “Vezâif-i Etfâl” (çocukların vazifeleri) başlığı altında incelenmektedir. Ahlak eğitimi literatüründe, hicrî 1299 yılında Mehmed Sâdık Rıfat Paşa’nın yazmış olduğu Risâle-i Ahlâk adlı eseri okullarda okutulan ilk ahlak kitabı sayılmakla beraber, Mirlivâ Mustafa Hami Paşa’nın aynı dönemlerde yazmış olduğu Vezâif-i Etfâl adlı risalesi bu literatüre öncülük etmektedir. Nitekim farklı yıllarda birden çok baskısına rastlanan bu eserin uzun yıllar İbtidâî mekteplerde okutulduğu gözlemlenmektedir. Saymış olduğumuz bu yazarların dışında Mehmed Hilmi, Ahmed Hulûsi, Ali Paşazâde Mahmud gibi yazarlar bu literatüre katkıda bulunarak önemli bir vazifeyi deruhte etmişlerdir.

 

Bahsi geçen kişilerin yazmış olduğu eserler başta yazma eserler kütüphanesi olmak üzere birçok farklı kütüphanelerde ve dijital ortamda gün yüzüne çıkmayı beklemektedir. Bu minvalde 2020-2021 döneminde mevzubahis literatür üzerine başlayan çalışmamızla bu eserlerin okunması, ardından latinize edilerek tahlil ve değerlendirmelerle birlikte ilgili okurlarla buluşturulması planlanmaktadır.

 

Güncel literatüre katkısını temenni ettiğimiz çalışmamızın, önümüzdeki yıllarda da devam etmesini niyaz ederiz



01.06.2024