BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ SERİSİ

BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ SERİSİ, BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ SERİSİ

BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ SERİSİ


Ulûm-i Arabiyye içinde teorik çerçevesini en geç tamamlayan ilim olan Belâgat’ın bilimsel kimliğini kazanma süreci hicri V. yüzyıla kadar gitmektedir. Abdulkâhir Cürcâni’yle (ö. 471) birlikte teşekkülünü tamamlamış müstakil bir disiplin olarak karşımıza çıkan Belâgat’ın Cürcânî öncesi edebiyat tenkit literatüründe dağınık ve pratik durumunun ön planda olduğu düşünüldüğünde Cürcânî’nin bu sahadaki kurucu rolü tartışılmazdır. Nitekim Cürcânî’nin koyduğu teorik çerçeve sonrasında da esas itibariyle muhafaza edilerek Râzî (ö. 606) ve Sekkâkî’nin (ö. 626) elinde birtakım tanımlama ve tasniflerle tekrardan yorumlanmıştır. Belâgat ilminin teşekkül, değişim ve dönüşüm süreçlerine dair halen kapalı kalan noktalar olması farklı literatürler üzerinden daha titiz ve detaylı okumaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu ihtiyaca binaen daha ziyade Arap Dili ve Belagati ile Tefsir sahasındaki araştırmacılara hitap edecek şekilde “Belâgat’ın Teşekkülü” serisi başlatılmıştır. 2021-2022 yılında düzenlenen iki okuma grubundan ilkinde Belâgat ilminin Cürcânî’ye kadar teşekkülü erken dönem edebiyat tenkit literatürü üzerinden değerlendirilmiştir. Cürcânî’nin Kur’ân-ı Kerîm’in i‘cazına dair ortaya attığı nazm düşüncesini Meânî ilmine dayandırdığı ve bu ilme erken dönem edebiyat tenkit literatüründeki nadir ve yüzeysel anlatımın çok ötesinde katkıda bulunduğu görülmüş ve bu noktada serinin ikinci okuma grubu olarak Meânî ilminin Cürcânî’ye kadar olan seyrinin ele alınmasına karar verilmiştir. “Cürcânî ve öncesinde Meânî’nin Seyri” başlıklı ikinci okuma grubunda ise Meânî ilminin Cürcânî’yle birlikte ulaştığı olgunluk incelendikten sonra Cürcânî öncesinde edebiyat tenkit eserlerinin dışında farklı literatürler (nahiv, tefsir vb.) de takip edilerek bu ilme dair izler araştırılmış, Cürcânî’nin ortaya koyduklarıyla öncesindeki literatürlerde yer alanlar arasında mukayese yapılmış, Cürcânî’nin var olan bu birikimden ne ölçüde istifade etmiş olabileceğine dair sorular cevaplanmaya çalışılmıştır.

 

BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ-1: CÜRCÂNÎ’DEN SEKKÂKÎ’YE BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ

Hoca: Doç. Dr. Taha Boyalık (29 Mayıs Üniversitesi, İslâmi İlimler Fakültesi)

Sekreter: Cengiz Güler (İstanbul Üniversitesi, Tefsir, Yüksek Lisans)

Başlangıçta edebî tenkit formunda kendini gösteren edebiyat faaliyetleri Câhız ile birlikte önemli bir sıçrama gerçekleştirmiş, İbn Sinân el-Hafâcî ve Abdülkâhir el-Cürcânî gibi âlimlerin katkılarıyla ise nazarî bir hüviyete kavuşmuştur. Belâgat ilmi diğer ilimlere nazaran geç bir dönemde V. (XI.) asırda teşekkülünü tamamlayabilmiştir. Belâgat ilminin teşekkülünü ve Sekkâkî’ye kadarki gelişimini öne çıkan isim ve eserler üzerinden ele almayı hedefleyen okuma grubunda öncelikle belâgatın Abdülkâhir el-Cürcânî öncesi gelişimi üzerinde durulmuş, Câhiliye dönemine kadar geriye giden edebî tenkit mirasının Cürcânî’ye gelinceye kadar geçirdiği aşamalar belli başlı klasik eserler üzerinden takip edilmiş ve ardından Cürcânî’nin Delâilü’l-i‘câz ve Esrârü’l-belâga’sı ile yaptığı katkılar müzakere edilmiştir. Sonrasında Cürcânî’nin yaklaşımını yeni bir tertiple ele alarak Nihâyetü’l-îcâz adlı eserini yazan ve bu yolla Sekkâkî’ye öncülük eden Fahreddin er-Râzî’nin ve ayrıca Zemahşerî’nin katkıları tartışılmış ve Sekkâkî’ye giden genel süreç tahlil edilmiştir. Doç. Dr. Taha Boyalık danışmanlığında, Ekim-Aralık 2021 tarihlerinde çevrimiçi olarak 10 oturumda gerçekleştirilen ve farklı üniversitelerden yüksek lisans ve doktora seviyelerinde toplamda 31 katılımcı tarafından tamamlanan okuma grubunun oturum başlıkları şöyledir: 1. Oturum: Giriş: Belagat’ın Teşekkül Süreci 2. Oturum: Câhiliye Şairleri ve Muhadram Şairler; Emevî (41-132) ve Abbâsi (132-656) Döneminde Şiir ve Edebî Tenkit; Ebû Saîd el-Asmaî (ö.216): Fuhûletü’ş-şu‘arâ; İbnü’s-Sellâm el-Cumahî (ö.231): Tabakâtü’ş-şu‘arâ 3. Oturum: Câhız (ö.255): el-Beyân ve’t-Tebyîn, Kitâbü’l-Hayevân, Resâilü’l-Câhiz; İbn Kuteybe (ö.276): eş-Şi‘r ve’şşuarâ 4. Oturum: İbnü’l-Mu‘tez (ö.296): el-Bedî‘; Kudâme b. Cafer (ö.337): Nakdü’ş-şi‘r, Nakdü’n-nesr; Cevâhirü’l-elfâz; Mantığın Belagat’e Etkileri 5. Oturum: Âmidî (ö.371): el-Muvâzene; Kadı Abdülaziz el-Cürcânî (ö.392): el-Vesâta 6. Oturum: Ebû Hilal el-Askerî (ö.400’den sonra): Kitâbu’s-sınâateyn; İbn Sinân el-Hafâcî (ö.466): Sırru’l-fesâha 7. Oturum: Abdülkâhir el-Cürcânî (ö.471): er-Risâletü’ş-Şâfiye, Delâil, Esrâr 8. Oturum: Abdülkâhir el-Cürcânî II (Tartışma) 9. Oturum: Abdülkâhir el-Cürcânî III (Tartışma) 10. Oturum: Cürcânî Sonrası ve Kapanış

 

BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ-2: CÜRCÂNÎ VE ÖNCESİNDE MEÂNÎ’NİN SEYRİ

Hoca: Doç. Dr. Taha Boyalık (29 Mayıs Üniversitesi, İslâmi İlimler Fakültesi)

Sekreter: Abdullah Karaca (Ankara Üniversitesi, Tefsir, Doktora)

Cürcânî sistematik bir ilim olarak belagatin temellerini atan isim olarak bilinir. Cürcânî, Delâilü’l-icaz adlı eserinde meânî ilmini, Esrârü’l-belâga’da ise beyân ilmini tesis etmiş ve özellikle meânî alanında ve bu bağlamda geliştirdiği sözdizimi nazariyesiyle eşsiz katkılar sunmuştur. Cürcânî’nin meânî alanındaki nazariyelerini hazırlayan birikimi daha açık tabirle meânî bahislerinin Cürcânî öncesindeki seyrini, Cürcânî’nin meânî anlayışını göz önünde bulundurarak analiz etmeye odaklanan okuma grubunda Cürcânî öncesinde meânînin farklı disiplinlerdeki yansımaları aşağıdaki sorular çerçevesinde incelenmiştir: Cürcânî’nin belâgat ilminin teşekkülündeki özellikle de meânî ilmindeki rolü, zamanının entelektüel birikiminde yaşanan sıra dışı bir atılım düzeyinde midir? Cürcânî’nin bu konudaki başarısı, kendisinden önce dağınık halde incelenen konulara sistematik bir bütünlük kazandırmakla mı yoksa bu birikimi oldukça geliştirerek farklı bir yere kanalize etmekle mi öne çıkmaktadır? Cürcânî’nin katkısında kendisinden önceki birikim oldukça etkili ise, bu birikim hangi alanlarda/ ilimlerde konumlanmıştır? Cürcâni öncesi erken dönem literatürü “meânî” başlığında ele alınan konuların ne ölçüde farkındaydı? Tefsirlerde, nahiv eserlerinde, nahiv usulü eserlerinde, icâz tartışmalarında, edebî tenkit eserlerinde ve diğer İslâmî ilimlerde meânî ilmi ilkelerine ve inceliklerine ne ölçüde yer verilmiştir? Meânî bahisleri Cürcânî öncesinde sadece nahvî düzlemde mi yoksa fesahatin de dikkate alındığı bir düzlemde mi ele alınmaktaydı? Bu bağlamda bu iki düzlem birbirinden ne zaman ayrıştırılmıştır? İnteraktif bir formatta yürütülmüş olan ve katılımcıların da hoca danışmanlığında döneme ait temel kaynak eserlerden tarama yaparak ve sunum hazırlayarak katkı sundukları okuma grubu Şubat-Haziran 2022 tarihlerinde çevrimiçi olarak 8 oturumda gerçekleştirilmiş ve farklı üniversitelerden yüksek lisans ve doktora seviyelerinde toplamda 14 katılımcı tarafından tamamlanmıştır. Seminerin oturum başlıkları şöyledir: 1. Oturum: Nazım Nazariyesinin Tarihi Arka Planı 2. Oturum: Delâil’de Nazım Nazariyesi 3. Oturum: Hatib el-İskâfî’de Meânî/Nazm Uygulamaları 4. Oturum: Sibeveyh’in el-Kitâb’ında Belagat ve Nazm 5. Oturum: Cahız’da Meânî 6. Oturum: Kudame, Âmidî, Askerî ve İbnü’r-Reşîk’te Meânî Bahisleri 7. Oturum: İcaz Mektebinde Meânî: Bâkıllanî, Hattâbî ve Kādî Abdülcebbar 8. Oturum: el-Keşşâf’ta Nazım Nazariyesinin Tatbiki (Seçme Metinler)

 

 

BELÂGAT’IN TEŞEKKÜLÜ-3: RÂZÎ VE NİHÂYETÜ’L-ÎCÂZ’I

Hoca: Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Yıldırım (İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi)

Sekreter: Abdullah Karaca (Selçuk Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi)

Modern araştırmacılar arasındaki yaygın kanaate göre klasik belâgat düşüncesi kavram, mesâil ve bu içeriğin ta‘lîli bakımından ilk teorik yetkinliğini Abdülkâhir el-Cürcânî’nin (ö. 471/1078-79) Delâilü’l-i‘câz ve Esrârü’l-belâga başlıklı eserlerinde bulmuştur. Pek çok ismin/metnin müşterek katkılarıyla oluşan mezkûr muhtevanın bütünlüklü ve sistematik bir yapı içerisinde tedvini ise Sekkâkî’nin (ö. 626/1229) Miftâh’ı ile tamamlanmıştır. Öyle ki Miftâh’ın telifinden sonra, erken modern döneme kadar bu metni doğrudan ya da dolaylı olarak dikkate almayan herhangi bir belâgat çalışması neredeyse yok gibidir. Cürcânî ve Sekkâkî arasında teorik belâgat metni olarak dikkate alabileceğimiz en önemli çalışma ise Fahreddin er-Râzî’nin Nihâyetü’l-i‘câz’ıdır. Metin, Cürcânî ve Sekkâkî arasında hem tarihsel hem de nazarî bakımından bir köprü mesabesindedir. Nihâyetü’l-i‘câz’ın -müellifin kendi ifadesiyle- Delâil ve Esrâr’ın tasnif ve tertip bakımından gözden geçirilip bütünlüklü bir yeniden ifadesinden ibaret olduğu, öte yandan Sekkâkî’ye Miftâh’ı telif etmesi konusunda ısrarlı biçimde talepte bulunan kişilerden birinin bizzat Râzî olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durum kendiliğinden açığa çıkar. Belagat’ın Teşekkülü serisinin üçüncüsünü teşkil eden “Sekkâkî’ye Giden Yolda Râzî ve Nihâyetü’l-Îcâz’ı” başlıklı okuma grubunda Nihâyetü’l-i‘câz, klasik belâgat düşüncesinin teşekkülü ve tedvini sürecindeki rolü bakımından okunmuştur. Bu çerçevede okuma grubunda şu sorular göz önünde bulundurulmuştur: Râzî’nin bu metindeki temel iddiası nedir? Cürcânî’nin eserlerindeki belâgat düşüncesini yöntem ve içerik bakımından ne ölçüde taşımaktadır? Belâgat bilimlerinin tedvini konusunda Râzî ile Sekkâkî arasında ne gibi farklar vardır? Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Yıldırım yönetiminde, Kasım 2022-Mayıs 2023 tarihlerinde çevrimiçi olarak 22 oturumda gerçekleştirilen ve farklı üniversitelerden yüksek lisans ve doktora seviyelerinde toplamda 14 katılımcı tarafından tamamlanan okuma grubunda ele alınan başlıklar şöyledir: • Cürcânî’nin Meânî Alanındaki Nazariyelerini Hazırlayan Birikim • Cürcânî’nin Meânî’ye Dair Nazariyeleri • Farklı Literatürlerde Meânî’nin İzinin Sürülmesi • Nazım Nazariyesinin Tatbiki • Meânî’de Lafzî Delalet



01.06.2024